DORUK SEVİLENGÜL

Sevilengul Look-alike Meter

MyHeritage: Look-alike Meter - Nüfus soyağacı - Soy ağaci programi

Doruk Büyüyor...

Artık simit yiyiyor :)

Flütte çalıyor kendince :) Bide dinlemenizi tavsiye ederim (benim yerime)

Kaydıraktan öyle bir kayıyor ki annane babane elleri havada uçuşuyor :)))

Elinde çikolatalı nesfit olunca kucağımızda birkaç dakika da olsa poz veriyor afacan :)

Velhasıl Doruk göz açıp kapayıncaya kadar büyüyor... Büyüdükçe ona olan sevgimde büyüyor hem de tarif edilmez bir şekilde...sadece bir "anne" hissedebilir bu sevginin büyüklüğünü...

Her an ya bişey olursa diye "kollarının arasında saklamak" isterken diğer yandan kendi başının çaresine bakabilen bir çocuk olması için "kollarından salıvermek"...Anne olmak zor zanaat vesselam...

Arayı kapatalım...

Aylardır annem bloguma birşey yazmıyor çünkü 1. yaş günümden sonra artık yazmamaya karar vermişti ama maceralar tükenmiyor o yüzden tekrar yazma kararı aldı. Geçen ayları da şöyle bir özet geçelim istedi :)

11 Ay Tem'08 Pasha ve Top...

12 Ay Agu'08 Bodrum Bodrum...

13 Ay Eyl'08 Yine top yine top...

14 Ay Eki'08 Bayram tatilim ve Londra parkları...

15 Ay Kas'08 Duru 1 yaşında...

16 Ay Ara'08 Yılbaşında Çaysaati birarada...

1. Yaş Günüm...

28 Haz 2008...
İlk yaş günümü kutladık... Tüm sevdiklerim yanımdaydı çok mutlu oldum...Hepinize geldiğiniz için, güzel hediyeleriniz için teşekkür ederim...
Büyümek muhteşem bir macera...

Traş oldum :)

10 Haz 2008... Doğumgünüme çok az bir zaman kaldı eee şöyle bir bakmak lazım kendimize... Bu yüzden doğru babamın berberine gitmek üzere yola çıktım... Eh tabiki bu ilk sefer olduğu için annem ve babam bana eşlik ettiler :))Küçük adam oldum... İşte traş sonrası Doruk...

Barcelona Barcelona...

8-11 May 2008... Annemler yazık kıyamadılar ve beni de alıp Barcelona'ya gitmeye karar verdiler. Halbuki bilmiyorlardı ki tüm Barcelona çiftçileri benim oraya gelmemi bekliyorlardı... 3 gün boyunca 13 aydır tek bir yağmur damlası düşmemiş şehre bir yağmur yağdı ki sormayın :) Fırtınaya rağmen gezebildiğimiz kadar gezdik ama siz tahmin edin ne kadar olabileceğini...

Resimler son güne ait... Günlük güneşlik bir pazar günü İstanbul'a dönmemiz gerekiyordu... Annem olur mu bu kadarı kesin nazar diye söylenip durdu... Nazar ne demekse :)